20120402

Tuesday's Gone dinleyerek güne başlamak.

Yanımda bir sürü kitap ve makaleyle işe gelmek.

Haftasonunu annemin yanında geçirdim. Neden bu kadar hüzün meraklısı olduğumu bilmiyorum; ama beni sorunlu kılan şey içimde değil dışarda gerçekleşen olaylar.. Algılayamadığım ve hızına ayak uyduramadığım ama ısrarla ayak uydurmak için çabalama zorunluluğu& gerekliliği hissettiğim mevzularda kafam allak bullak oluyor. Her şekilde bocalıyor ve arada bir de ayağım takılıp düşüyorum.

Bunda yanlış olan bir şey yok.

Sadece, unutkanlık ve aldığım dersleri her olayda yeniden almam koyuyor biraz. Bundan da tümüyle kendim sorumluyum. Bir insan akıllandığı günlerden hemen sonra hafıza kaybına uğratmamalı kendini.

Bunda yanlış olan bir şey yok.

"Hata"yı kendime veya en sevdiklerime yapmıyorsam, kimsenin lafını da dinlemem. En iyi olduğuna inandığı tanrısına laf ettiğimde annem nasıl sakince tartışıyorsa, ben de gerçeklerime bu kadar soğukkanlıca sahip çıkmalıyım. Öfkelendiğinde ne var ne yok her şeyi kırıp döken bir insan olmak istemiyorum artık.

Hiç yorum yok:

İzleyiciler