Bu gecemi çalışmaya, okumaya, irdelemeye, bir saatten sonra da konuşmaya adadım. Konuşurken bir ben klasiği olarak, gözlerim doldu, gözlerimi sildim. Sonra güldüren insanlara güldüm, güldüren insanları sevdim, odama geçtim, pek bi' revaçta olan bir şarkıyı açtım dinledim..
Birey olduğumu hissettiğim sevgiliden ayrı geçirilen her ayrı zaman biriminde keyfi, mutluluğu ve huzuru, gönül rahatlığını, özlemekten uzak olan pek çok hissi, dokunmak arzusundan da uzakta bir şekilde, salt kendimle olduğum anlarla birleşmişse, seviyorum.
Şu güne kadar yürekten bir "seni seviyorum" demediğim sevgilime, bu gece de seni seviyorum demeyeceğim ve demek zorunda olmayacağım ve demek istemeyeceğim için mutlu hissettiğim şu anda, duyduklarım ve dinlediklerim ve anladıklarım ve anlamlandırdıklarım bana yeni eylemler türetme kararı aldırdı..
Hiç kimsenin hiç kimseye sevgisini dillendirmek zorunda olmadığı, artık kendi içlerinde terimselleşmiş sözde aşk kavramlarını kendinden uzak kıldığı, gerçeklikle mutlu olmayı başardığı ve var olmayan her şeyden uzakta bir inzivaya çekileceği bir ütopyam var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder