20110205

Biliyor muyduk yaşayacaklarımızı günün birinde? İki küçük çocuk gibi evciliğe tutuştuğumuzda, hayatın hala akmakta ve zamanın bize iyi şeyler getirmeyecek olduğunu biliyor muyduk? On sekizinden sonra birinin karısı veya birinin kocası olmamış kaç insan var çevrede? Karşılıklı kandırmaları şakalaşmak zannedecek kadar ufak olduğumuzu kaç yıl geçince görebileceğiz? Bir şeylerde bir hata var- bir yerlerde bir yanlış- bir eksik- bir sorun.. Durun! Neden durdurmadı kimse? Ben büyümeden, sen büyümeden, biz büyümeden, büyük düşler kurmanın nesi yanlıştı? Kim kimi çok acıttı aslında? Acıtamadı ki. Arada bir duvar, sürekli bir ses: Duvara fırlatılan topun sekmesi sesi. İşte yaşanan buydu. Biliyor muyduk her şeyin en başındayken? Ki en sonuna geldiğimiz zaman bile bilmiyorken, başlangıçta neyi neden düşünecektik ki? Düşünmeyi bıraktığın zaman iyisin, gerekçelerim var seni sevmek için. Bahanelerim var. Seni sevmek zorundayım! Sen biliyor muydun beni sevmek zorunda olduğunu? Ben düşünmediğim zaman sevdiğin için beni. . beni düşünmekten alıkoyan senin sözlerin miydi kendin miydi? Şimdi ben sorsam sana, bilmiyorum işte bir sürü ıvır zıvır, sorsam, tenezzül eder miydin cevaplamaya? Cevapsız bırakmaya tenezzül eder misin ya da? Çünkü o topun sesini hala duyuyorum. Hala o duvarı görebiliyorum. Biliyor muyduk ne kadar saf, ne kadar komik ve ne kadar zavallı olduğumuzu önceden? Şimdi ben biliyorum, sen biliyor musun şimdi bunu? Unutmaya başlıyorum her şeyi, zorlamıyorum kendiliğinden karışıyor geçmişe.. Düş gibi, uzak durdukça daha da uzaklaşıyor. Rüyamda bile görmüyorum seni bir aydır. Unuttuklarımız aslında bağışladıklarımız mı? Yoksa unuttuklarımız, çoktan unutulmuşluklarını mı hatırlatıyorlar yalnızca? Bir terk ile yok olur mu insanlar? Sanmam. Biliyorum bir yerlerde kalbin hala atıyor. Sesini hatırlıyorum, ama neler söylediğini hiç hatırlayamıyorum. Bazen çabalıyorum, o evcilik hallerimizi hatırlamak için, evet hatırlıyorum, fotoğraflar hatırlatıyor, evet silmedim hiçbirini, hatta bir iki tane çaldım başkalarından ayrıldıktan sonra da. Evet evet, hatırlıyorum, ama hatırladığımın adını bir türlü koyamıyorum. Geçmişinden ders alırken geleceğini genelleyen kadınlar güruhu: Dünyada gereğinden fazla kadın var! Gereğinden fazla etek, gereğinden fazla topuk sesi. Gereğinden fazla gözyaşları içinde kadın var bu dünyada. Ben de o kadınlardan biri oluyorum. Varlığın daha eğlenceliydi, beni sınırlıyordun, basitleştiriyordun, isteklerimi küçültüyordun ve yetinmeye şartlıyordun. Olduğum kişiyi henüz bulamamışken, ama ben buyum diyordum sana. Dememle de değişmiyordu ki, bir şekilde senin dediğini yapıyordum gene. Gene evciliğe çıkıyor sonuç. Kabullenebiliyor muyum, yo. Sanki paralel bir zamanda yaşıyoruz hala evciliklerimizi. Hala göstere göstere yaşıyoruz sevgimizi, gülüyoruz falan. Ha, ne diyordum? Varlığın daha eğlenceliydi gene de, çünkü bu ara daha bi basit hisseder oldum. O kadınlar güruhundan çıkamıyorum, o kadınlar güruhunun arasında da yalnızım o ayrı. Ama ne çok konuşurdum seninle, onun yerini dolduramıyorum bir türlü. Eskiden sen vardın, başkalarıyla konuşmak da çok iyi gelirdi ama, sen değişmez sohbet edilendin, iyi ki denilendin. Şimdi başkalarıyla konuşamıyorum. Konuşmak gelmiyor içimden. İyi tanımıştık sanırım birbirimizi, çok alışmıştık birbirimize. Şimdi sanki ne söylersem söyleyeyim, eksik sylüyorum. Gizli kalıyor bir şeyler. İçimden gelemiyor eski gevezeliğimi sergilemek! Belki her şey çok kolaydı birlikteyken de, bana zor geliyordu. Ben hayatı senin gibi kolay yaşayamadım bir türlü. Düşünmeden geçirdiğim saniye olmasını istemiyorum ben. Sen düşünerek harcamak istemiyorsun zamanını. Ne diyorum ben hala? Kimsenin ilgilenmediği saçmalarımla kimsenin ilgilenmediği şu alanı dolduruyorum. Evet evet! Hala "onlar" var. Belki de hiç gitmeyecekler. Senin pişman olman gerekiyordu, benim değil. Hala kendimi suçluyor olmamalıydım. Öğrenemediğim için bir şeyleri, evet, tam olarak elimde tutamadığım için seni, evet tam da bu yüzden ben hala saçmalıyorum. Sonsuza kadar saçmalamak istemiyorum. Sonsuza kadar susmak da istemiyorum. Ben sadece birileriyle konuşmak istiyorum..

Hiç yorum yok:

İzleyiciler