Gitmiş olabilmek fikrini sevdim ben en çok. Giderken aklımdan hiç geçmeyecek isimleri terk bile etmemiş olmadan gitmek fikrini. Ben düşünmezken onların beni düşündüklerini düşünebilerek gitmeyi. Birgün hiç sebep yokken ortada, hiç sessiz sedasız, hiç gelmemiş ve sevmemişçesine, ağlamamışçasına bir omuzda herhangi. Birdenbire, polise haber verilmeksizin aranılan ama bulunmak istenmeyen bir evlat gibi. Aslında bir hayalden öteye gidememiş anıları teslim edip gitmek fikrini sevdim ben en çok. Çok sevdiğim bir adama onu çok sevdiğimi söylemeden gitmeyi. Çok sevmediğim bir insana seni sevemedim ki ben, diyerek gitmeyi. Omzumda ne var ne yoksa sallandırdığım şehrin meydanında, ve kimseciklerin umursayıp da kafa kaldırıp bakmayacağı türden. Bir adı olsaydı yaşadıklarımın, gölge olmalıydı derdim. Gölgede kalarak yaşadığımdan değil, sadece gölge olduğum için. Aslında birilerinin beni böyle sevmesini istedim en çok. Her an gideceğimi bile bile sevmesini. Son dakikalarımızı yaşarcasına her seferinde. Belki asla var olmamış ve var olmayacak bir duyguyla sarıldım ruhuma şimdi. Birkaç gece önce kendimden nefret etmiştim bir anda, birkaç gün önce de kalkar kalkmaz buz kesmiştim kendime evet sadece kendime. Ne başkalarına ne öbürlerine ne diğerlerine ne ona ne buna ne şuna. Beni babamdan çok kimse aldatmadı, sevdiğim adamdan çok kimse acıtmadı ama beni kendimden çok kimse öldüremedi. Her ölümden eksik döndüm, ne kalabildim ne gidebildim. Ama dedim ya, gitmiş olmanın fikrini bile çok sevdim ben. Birgün adımı anacaksa birileri, apansız gitmemle ansınlar. Sahip olduğum hiçbir şeyim yokken, ait olduğum hiçkimse yokken, ve hiçbir yere bağlı duramıyorken, çekip gidebilecek kadar gevşek çakmışsam çivimi, durmam için sebeplerim her zamandan daha çok olduğunda, ben gideceğim. Gidecek bir yerim varken, oranın tam karşısında bir yerlere gideceğim. Bir başıma ve korka korka. Ucunda ölüm mü bekler hayat mı bilinmez, ama bir şeyin beklediğini bilmeden gitmek en güzeli olacak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder